Don kishot
New member
değişen teknolojinin her yıl yeni bir boyut kazanmasıyla birlikte bilimin hudutları aşılmaya devam ediyor. Bundan sırf birkaç yüzyıl evvel Güneş Sistemi’ndeki gezegenler hakkında bile pek az sayıda bilgi elde edilebiliyordu. Lakin şu anda kainatın dört bir yanından büyüleyici görseller elde edebiliyoruz. 2021 yılının en güzel uzay fotoğrafları haberimiz de bunu vurgular nitelikte.
Uzay alanında yapılan çalışmalar içinde öteki gezegenlerde yahut öbür gezegenlerin uydularında koloniler kurma fikriyse özel bir yer tutuyor. Mars’ta keşif araçlarımızın dolaştığı bu vakitte biroldukça kişinin aklında “Sıra ne vakit insanlara gelecek?” sorusu yer alıyor. Her ne kadar Dünya haricinde koloniler ve ömür alanları kurma fikri heyecan verici gelse de Edinburgh Üniversitesi’nde astro-biyoloji profesörü olan Charles Cockell, kolonilerin kimi korkutucu sonuçları olabileceğine dikkat çekiyor.
‘Bütün tedbirler alınmalı’
Metro isimli medya kuruluşuna konuşan Cockell, uzmanların da dikkat çektiği bir hususa vurgu yapıyor. Uzayda kurulan kolonilerde ‘yemek kıtlığının’ yaşanmasının olası olduğunu belirten Cockell, çiftçilik çalışmaları sonuç vermezse ve Dünya’dan da ekstra yiyecek desteği gönderilemezse kolonide yaşayanların yamyamlık yoluna girebileceğini belirtiyor.
Cockell, 1845 yılında Kuzeybatı Geçidi’ni bulmak için Kuzey Buz Denizi’ne gemilerle keşfe çıkıp çabucak sonrasında kaybolan ve bu biçimdeın son teknolojisine sahip olmalarına karşın yiyecekleri tükendiğinde yamyamlık yapan Sir John Franklin ve tayfasını bu duruma bir örnek olarak gösteriyor. Uzay kolonilerinde yaşayan insanların da bütün devalar tükendiğinde bu şekil bir hareket gerçekleştirebileceğini savunuyor.
Ay, Mars yahut Jupiter’in uydusu Callisto’yu kolonileştirmedilk evvel her olasılığın düşünülmesi ve tedbirlerin alınması gerektiğini belirten Cockell, “Eğer 20 insanı Dünya’dan yüz milyonlarca kilometre uzaklıkta ölümcül bir ortamda bırakacaksanız bütün olasılıkları hesaba katıp tedbir alsanız güzel olur. Zira işler yolunda gitmezse kısa müddette karanlık bir tabloyla karşılaşabilirsiniz” açıklamasında bulundu.
Uzay alanında yapılan çalışmalar içinde öteki gezegenlerde yahut öbür gezegenlerin uydularında koloniler kurma fikriyse özel bir yer tutuyor. Mars’ta keşif araçlarımızın dolaştığı bu vakitte biroldukça kişinin aklında “Sıra ne vakit insanlara gelecek?” sorusu yer alıyor. Her ne kadar Dünya haricinde koloniler ve ömür alanları kurma fikri heyecan verici gelse de Edinburgh Üniversitesi’nde astro-biyoloji profesörü olan Charles Cockell, kolonilerin kimi korkutucu sonuçları olabileceğine dikkat çekiyor.
‘Bütün tedbirler alınmalı’
Metro isimli medya kuruluşuna konuşan Cockell, uzmanların da dikkat çektiği bir hususa vurgu yapıyor. Uzayda kurulan kolonilerde ‘yemek kıtlığının’ yaşanmasının olası olduğunu belirten Cockell, çiftçilik çalışmaları sonuç vermezse ve Dünya’dan da ekstra yiyecek desteği gönderilemezse kolonide yaşayanların yamyamlık yoluna girebileceğini belirtiyor.
Cockell, 1845 yılında Kuzeybatı Geçidi’ni bulmak için Kuzey Buz Denizi’ne gemilerle keşfe çıkıp çabucak sonrasında kaybolan ve bu biçimdeın son teknolojisine sahip olmalarına karşın yiyecekleri tükendiğinde yamyamlık yapan Sir John Franklin ve tayfasını bu duruma bir örnek olarak gösteriyor. Uzay kolonilerinde yaşayan insanların da bütün devalar tükendiğinde bu şekil bir hareket gerçekleştirebileceğini savunuyor.
Ay, Mars yahut Jupiter’in uydusu Callisto’yu kolonileştirmedilk evvel her olasılığın düşünülmesi ve tedbirlerin alınması gerektiğini belirten Cockell, “Eğer 20 insanı Dünya’dan yüz milyonlarca kilometre uzaklıkta ölümcül bir ortamda bırakacaksanız bütün olasılıkları hesaba katıp tedbir alsanız güzel olur. Zira işler yolunda gitmezse kısa müddette karanlık bir tabloyla karşılaşabilirsiniz” açıklamasında bulundu.