Estağfirullah el azîm ve etûbü ileyh kaç defa okunmalı ?

Can

New member
**Estağfirullah El-Azîm ve Etûbü İleyh: Toplumsal Cinsiyet ve Adalet Perspektifinden Bir Bakış**

Herkesin bildiği, çokça okunan, fakat çoğu zaman derinlemesine düşünülmeyen bir ifadeyle karşı karşıyayız: **"Estağfirullah el-Azîm ve etûbü ileyh"**. Bu, tövbe ve pişmanlıkla dolu bir ifadedir ve bizlere, bir şekilde huzur aradığımızda, ruhsal bir temizlik yapmak istediğimizde başvurduğumuz bir araçtır. Ancak, bu ifadenin sayısal olarak kaç defa okunması gerektiği ve bu tekrarların toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adaletle nasıl bir bağlantı kurabileceğimiz üzerine daha geniş bir perspektif geliştirmek mümkündür.

Bugün, bir konuda hepimizin farklı bakış açıları olduğunu unutmadan, toplumsal cinsiyet ve sosyal adaletle ilgili nasıl bir etki yaratabileceğini anlamaya çalışacağız. Bazen küçük bir kelime, bir dua veya bir ifade, insanın düşünce ve hayat tarzını değiştirebilir. *Peki ya toplumsal cinsiyet dinamikleri bu duayı ve bu tekrarları nasıl şekillendiriyor?*

**Kadınların Empatik ve Toplumsal Etkiler Odaklı Yaklaşımı: Duygusal ve Sosyal Bir Bağlamda Tövbe**

Kadınların toplumsal cinsiyet rollerinden dolayı daha çok ilişki kurma, empati ve başkalarını anlamaya yönelik bir yaklaşımı olduğu söylenebilir. Bu bakış açısıyla, **"Estağfirullah el-Azîm ve etûbü ileyh"** gibi bir ifadenin önemine yaklaşırken, kadınların zihinsel ve duygusal dünyası, bu tür bir dua pratiğinin başkalarına yönelik bir sorumluluk duygusuyla dolu olduğunu gösterebilir.

Kadınlar, toplumsal yapının onlara yüklediği "toplumun duygusal taşıyıcısı" rolünü üstlenmişlerdir. Bu, onları daha çok başkalarının ihtiyaçlarına duyarlı hale getiriyor. Duygusal ve empatik bir bakış açısı ile, bir kadının sürekli bu tür dua ve tekrarlarda bulunması, aslında toplumsal bağları güçlendiren bir eylem olabilir. Çünkü bir kadın, yalnızca kendisi için değil, çevresi için de sürekli bir temizlik arayışına girer.

Örneğin, “Estağfirullah el-Azîm ve etûbü ileyh” duası, bir kadının vicdanındaki yükleri hafifletmeye, bir tür duygusal yenilenmeye işaret eder. Aynı zamanda toplumdaki adaletin sağlanması, eşitliğin kurulması, sesini duyuramayanların haklarının savunulması da bir kadın için bir tür "toplumsal tövbe" olabilir. Bu dua, *“Ben bir birey olarak kendi hatalarımı kabul ediyorum, ama aynı zamanda toplumsal düzende de iyileşme ve değişim istiyorum”* şeklinde bir çağrıyı da içerebilir.

Kadınlar için bu ifadenin anlamı, yalnızca kişisel bir tövbe değil, aynı zamanda eşitlik, adalet ve sevgiyle dolu bir toplum yaratma isteğinin yansıması olabilir. Empati, kadının sosyal adalet ve değişim yaratma gücüne olan inancıyla birleşir.

**Erkeklerin Çözüm Odaklı ve Analitik Yaklaşımı: Sayısal ve Pratik Bir Perspektif**

Erkekler genellikle sorun çözme ve analitik düşünme eğilimindedir. Bu nedenle, **“Estağfirullah el-Azîm ve etûbü ileyh”** duası, erkekler için genellikle bir çözüm arayışı olabilir. *“Kaç kere okumalıyım? Ne kadar etkili olur? Daha hızlı bir değişim için başka nasıl bir yaklaşım benimsemeliyim?”* şeklinde bir düşünce sistemi, bir erkeğin bu dua pratiğine yaklaşımını belirleyebilir.

Erkekler, bu tür ifadeleri genellikle kişisel gelişim ve manevi temizlik adına bir adım olarak görürler. Çünkü sayıların ve tekrarların ardında bir düzen olduğunu düşünürler. Örneğin, bir erkek için, dua etmek sadece ruhsal bir temizlik değil, aynı zamanda çözüm odaklı bir yaklaşımın parçasıdır. Bu durumda, dua etmenin tekrarı, bir tür "işlem sırası" gibi düşünülebilir; ne kadar çok tekrarlarsak, o kadar iyi sonuçlar alırız. Belki de erkekler, toplumsal düzende iyileşme ve değişim sağlamak için çok sayıda "yapılacaklar" listesi oluşturmayı severler.

Öte yandan, erkeklerin de bu dua ile içsel bir huzura ermek için pratik yollar aradığını gözlemleyebiliriz. Hangi duanın ne kadar etkili olduğuna dair analiz yaparak, kendi manevi yolculuklarında daha somut ve ölçülebilir adımlar atmaya çalışırlar.

**Toplumsal Cinsiyet Dinamiklerinin Etkisi: Kim İçin ve Ne Zaman?**

Toplumsal cinsiyet, bu gibi manevi pratiklerin biçimlenmesinde büyük bir rol oynar. Erkeklerin çözüm odaklı ve analitik bakış açıları, kadınların daha çok toplumsal bağlar ve empati üzerine inşa ettikleri bakış açıları ile çelişiyor olabilir. Ancak, her iki perspektifin de aynı zamanda toplumsal yapıyı güçlendirme ve iyileştirme potansiyeline sahip olduğunu unutmamak gerekir.

Örneğin, dua etmek toplumsal bağları güçlendirme amacını taşıyabilirken, erkekler ve kadınlar farklı şekillerde bu duasını "toplum için" yaparlar. Kadınlar daha çok duygusal bir bağ kurarken, erkekler bu dua ile çözüm bulmayı hedefler. Bu, toplumsal cinsiyetin, her bireyin manevi dünyasında nasıl farklı şekillerde tezahür ettiğini de gözler önüne seriyor.

**Sosyal Adalet ve Çeşitlilik: Herkes İçin Tövbe ve Temizlik**

Bu dua, sadece bireysel bir içsel arınma değil, aynı zamanda toplumda var olan adaletsizliklerin de bir tür temizlik isteğidir. Kimseyi dışlamadan, herkesin haklarına saygı gösteren bir toplum yaratmak için bu tür ifadeler, toplumsal yapıyı dönüştürme amacını taşır.

Farklı kimliklere sahip insanlar arasında eşitlik sağlanmalı, ve bu tür manevi eylemler de bir çağrıyı simgeler: **Toplumsal barış, sadece bireysel sorumluluklarla değil, tüm toplumu kapsayan bir değişimle sağlanabilir.**

**Sizce Bu Duanın Toplumsal Yansıması Nedir?**

*Bu dua, sadece kişisel bir tövbe aracı mı, yoksa toplumun daha adil ve eşitlikçi bir yapıya kavuşması için bir sembol mü?* Erkeklerin çözüm odaklı bakış açıları ve kadınların empatik yaklaşımları doğrultusunda, bu dua, toplumsal değişimin bir aracı olabilir mi? Yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bizimle paylaşın!
 
Üst