Yakut türkçesi Türk şivesi midir ?

Ela

New member
Yakut Türkçesi Türk Şivesi midir? Yoksa Bağımsız Bir Dil midir?

Arkadaşlar selam, bu konuyu açarken içimdeki bir rahatsızlığı sizlerle paylaşmak istedim. Türkoloji tartışmalarında sürekli dönen bir mesele var: “Yakut Türkçesi bir Türk şivesi midir, yoksa Türkçeden epeyce kopmuş, neredeyse bağımsız bir dil midir?” Açıkçası bu meselede suskun kalmak bana dürüst gelmiyor. Çünkü mesele sadece dilbilim değil, kimlik, tarih ve hatta ideolojiyle de ilgili.

Yakutça (Saha dili), Türk dilleri arasında en uçta duran, en arkaik ve en farklı yapılardan birine sahip. Ama buna rağmen hâlâ ders kitaplarında, forumlarda veya bazı akademik çevrelerde kolayca “Türk şivesi” etiketiyle anılıyor. Peki bu gerçekten hakkaniyetli mi?

---

Şive mi, Dil mi? Sınır Nerede Çizilmeli?

“Şive” dediğimiz şey aslında aynı dilin ağız farklılıklarını işaret eder. Yani Karadeniz Türkçesi, Ege ağzı veya Azerbaycan Türkçesiyle İstanbul Türkçesi arasındaki fark gibi. Fakat Yakutça öyle mi? Yakutça, Türk dilleri içinde hem ses hem de yapı bakımından o kadar farklıdır ki, sıradan bir Türk insanı bırakın konuşmayı, yazılan bir metni bile anlayamaz. Eğer iletişim imkânsızsa hâlâ “şive” mi diyeceğiz?

Bir provokatif soru: Eğer Yakut Türkçesi bir şiveyse, İngilizce ile Almanca arasındaki farklılık ne oluyor? Neden onlara ayrı dil deniyor da, Yakutçaya sadece “şive” etiketi yapıştırılıyor? Burada bir çifte standart yok mu?

---

Tarihî Arka Plan: Kopuşun Sebepleri

Yakut Türkçesi, Sibirya’nın uçsuz bucaksız topraklarında diğer Türk boylarından çok erken ayrılmış. Bu izolasyon, dili derinlemesine değiştirmiş. Moğolca, Evenkçe ve diğer Sibirya dilleriyle etkileşim Yakutçanın kelime hazinesini baştan aşağıya dönüştürmüş.

Evet, köken Türkçe. Evet, temel gramer Türkçeyle akraba. Ama bir dil bin yıl boyunca izole yaşarsa, aynı kökten gelen diğer lehçelerle arasına uçurum girmesi doğal değil mi? O halde neden “şive” demekte bu kadar ısrarcıyız?

---

Dilbilimsel Çelişkiler ve Tartışmalı Noktalar

1. Karşılıklı Anlaşılırlık Meselesi

Türk şivelerinin çoğunda, biraz çaba ve kulak alışkanlığıyla anlaşmak mümkün. Azerbaycan Türkçesi, Türkmen Türkçesi veya Kazak Türkçesiyle iletişim kurmak belli bir süre içinde başarılabilir. Ama Yakutça öyle değil. Anlaşılırlık neredeyse sıfır. O halde, hangi ölçüte göre hâlâ “şive” sayılıyor?

2. Siyasi Kimlik ve İdeoloji

Türk dünyasını büyük bir bütün gibi göstermek için her farklılığı “şive” çatısı altına koymak siyasi bir tercihtir. Ancak bu bilimsel bir yaklaşım mıdır? Birbirinden çok uzak dillere “tek millet, tek dil” propagandasıyla yaklaşmak doğru mu? Bu, Yakutların kendi kimliğini küçümsemek olmuyor mu?

3. Akademik İkilemler

Bazı dilbilimciler Yakutçayı bağımsız bir dil kabul ederken, bazıları “Türk dil ailesinin en uzak kolu” der. Bu muğlaklık bile tartışmayı alevlendirmeye yeter. Peki biz forumdaşlar olarak hangi tarafı seçmeliyiz?

---

Kadın ve Erkek Bakış Açılarıyla Tartışma

Bu meseleye yaklaşımda farklı düşünce tarzlarını görmek de ilginç.

- Erkek bakışı (stratejik ve problem çözme odaklı):

“Türk dünyası dağınık; o yüzden olabildiğince birlik göstermeliyiz. Yakutça ne kadar farklı olursa olsun, şive kabul edelim ki Türk birliği fikri zarar görmesin.”

- Kadın bakışı (empatik ve insan odaklı):

“Yakutların kendi diline, kültürüne ve kimliğine saygı gösterilmeli. Onları zorla bir şiveye indirgemek yerine, farklılıklarını kabul etmek daha sağlıklı bir birlik yaratır.”

Aslında bu iki bakış açısı birbirini tamamlıyor. Bir yanda stratejik bütünlük arzusu, diğer yanda insana ve kimliğe duyulan saygı. Peki biz bu dengeyi kurabiliyor muyuz?

---

Provokatif Sorularla Tartışmayı Derinleştirelim

- Eğer Yakutça gerçekten bir “şive” ise, neden sıradan bir Türk tek kelime anlamıyor?

- Siyasi kaygılar yüzünden bilimsel gerçekleri görmezden mi geliyoruz?

- Bir Yakut, “benim dilim Türkçenin şivesi değil, bağımsız bir dildir” dediğinde, ona kim ne hakla itiraz edebilir?

- Türk dünyasının birliği, farklılıkları zorla tek potada eritmekle mi sağlanır, yoksa farklılıkları kabul etmekle mi?

---

Sonuç: Cesur Bir Kabul Gerek

Yakut Türkçesini “şive” diye küçültmek bana kalırsa hem bilimsel açıdan hem de insani açıdan problemli. Evet, köken Türk dillerine dayanıyor; ama bu onun bağımsız bir dil olmasını engellemez. Dilbilimde esas ölçüt, karşılıklı anlaşılırlıktır, Yakutça bu testten sınıfta kalıyor.

Belki de artık cesurca şunu söylemenin zamanı geldi: Yakutça, Türk dil ailesine ait ama bağımsız bir dildir. Bu kabul, Türk dünyasının birliğini zedelemek yerine, farklılıklar üzerine inşa edilmiş daha sağlam bir dayanışma yaratır.

Peki siz ne düşünüyorsunuz? Bu konudaki gerçekleri kabullenmek mi gerekir, yoksa büyük bir ideolojik bütünlük uğruna Yakutçayı hâlâ “şive” mi saymalıyız?

Ben taşımı attım, şimdi sıra sizde. Bakalım bu tartışma nereye evrilecek...
 
Üst