Türkiye'nin mevcut güvenlik çevresi: Değişen tehdit paradigması ve durumsal denklik mücadelesi

Türkiye'nin mevcut güvenlik çevresi: Değişen tehdit paradigması ve durumsal denklik mücadelesi
2023 seçimlerinden önce, Türkiye'nin iç güvenlik ortamının yabancı istihbarat faaliyetleri, siyasi cephedeki PKK'nın söylemsel tahakkümü ve yabancı misyonların münferit/müşterek çıkışlarıyla manipüle edilmeye çalışılacağı beklenebilir. Bu üç durumun eşgüdümlü olarak sosyo-ekonomik etki üretmek suretiyle toplum içinde güvensizlik hissi uyandırmaya çalıştığı gözden kaçırılmamalıdır. Çatışma çevresi açısından Türkiye için en tehdit edici çevre Suriye'dir. Suriye'deki çatışma çevresi hem kendi içindeki İdlib-Afrin, İdlib-Bab, İdlib-Münbüç, İdlib-Ayn al Arab gibi mikro durumlarla hem de Suriye-Libya, Suriye-Karabağ, Suriye-Güney Azerbaycan gibi makro durumlarla etkileşimlidir. Ayn al-Arab'taki PKK/PYD varlığına karşı düzenlenecek müdahale edici askeri bir harekât durum değiştirici büyük bir hamle olabilir. Bu bölgedeki olası bir askeri harekat, Türkiye'nin sınır ötesindeki bütünleşik güvenli bölge hedefine ulaşmasının yanı sıra, diğer çatışma bölgeleri üzerinde stratejik bir tahakküm oluşturabilecek niteliktedir.
Alıntıdır
 
Üst