Don kishot
New member
Şimdiye kadar bilinen en büyük kuyruklu yıldız, 1995 yılında keşfedilen ve 1996 yılında çıplak gözle görülebilir hale gelen 46 mil (74 kilometre) genişliğindeki Hale-Bopp kuyruklu yıldızıydı. Fakat yeni yapılan bir araştırma daha sonrasında 2021 yılında tanımlanan bir kuyruklu yıldız, Hale-Bopp’un unvanını elinden aldı.
2014 UN271 kuyruklu yıldızı olarak da bilinen Berdandinelli-Bernstein kuyruklu yıldızı, şimdiye kadar keşfedilen en büyük kuyruklu yıldız oldu. Yapılan hesaplarda kuyruklu yıldızın, Hale-Bopp’tan neredeyse 2 kat daha büyük olduğu ortaya çıktı.
Şimdiye kadar bu stil bir ölçümün yapıldığı en uzak uzaklık
İsmini, varlığını karanlık güç araştırmaları bilgi setinde birinci vakit içinderda keşfeden Pennsylvania Üniversitesi’nde bir kozmolog olan Gary Bernstein ve Washington Üniversitesi’nda bir doktora daha sonrası araştırmacısı olan Pedro Bernardinelli’den alan kuyruklu yıldıza ilişkin birinci görseller aslında 2014 yılına kadar uzanıyor. bu biçimdelar çabucak hemen epey uzakta olduğu için boyutu tam olarak hesaplanamayan yıldızın pek büyük olduğu düşünülüyordu ki yapılan son incelemelerle de bu doğrulanmış oldu.
Observatoire de Paris’te bir gökbilimci olan Emmanuel Lellouch liderliğinde yönetilen yeni araştırmada, kuyruklu yıldızın 19.6 AU uzakta olduğu Ağustos 2021’de Güney Amerika’daki Atacama Büyük Milimetre Dizisinden alınan dataları kullandı. Yaklaşık olarak Dünya ile Güneş içindeki arayı temsil eden AU, 93 milyon mil yahut 150 milyon kilometre manasına geliyor. Yani kuyruklu yıldız bize şu an Güneş’ten neredeyse 19 kat daha uzakta.
Kuyruklu yıldızın kütlesinden çıkan mikrodalga ışınımunu inceleyen grup, yansıyan bu ışık dalga uzunlukları yardımıyla kuyruklu yıldızın boyutunun 137 km çapında olduğunu keşfetti. Araştırma makalesinde, bu cins bir ölçümün şimdiye kadar yapılan en uzun aralık olduğu açıklandı.
Kuyruklu yıldız, 2031 yılında Dünya’ya en yakın pozisyonunda olacak
Güneş Sistemi’nin kenarında gezinen buz ve kaya kesimlerinden oluşan bir bulut olan Oort Bulutu’ndan gelen Bernstein-Bernardinelli kuyruklu yıldızının bulunduğu yörünge onu Güneş’ten bir ışık yılı (9,46 trilyon kilometre) uzağa gdolayıyor ve yıldızın bu yörüngedeki seyahatini tamamlaması 5,5 milyon yıl alıyor. Şu anda Güneş Sistemi’nin iç kısmına yanlışsız ilerleyen kuyruklu yıldızın, 2031 yılında Dünya’ya en yakın pozisyonuna geleceği düşünülüyor; lakin merak etmeyin, korkmayı gerektirecek bir durum yok. Live Science’ın bildirdiği üzere kuyruklu yıldız, Satürn’ün yörüngesinin çabucak haricinde kalacak.
Buna ek olarak araştırmacılar, Dünya’ya hala hayli uzakta olan bir kuyruklu yıldızın boyutlarını ölçmüş olmanın çok heyecan verici olduğunu; zira kuyruklu yıldızın Güneş’e yaklaştıkça toz ve gazdan oluşan kuyruğunun genişleyeceğini ve ana gövdesinin eriyip küçüleceğini kaydediyor. Bu da demek oluyor ki Bernardinelli-Bernstein, Dünya’ya yaklaştıkça büyük olasılıkla değerli ölçüde küçülecek.
Çıplak gözle görülemeyecek olsa da bilim insanları; kuyruklu yıldız yardımıyla Oort Bulut objeleri hakkında fazlaca şey öğrenebileceklerini varsayım ediyor. Lellouch ve meslektaşları, Atacama Dizisi üzere büyük teleskopların araştırmacıların kuyruklu yıldızın kimyasal bileşimi, sıcaklığı, dönüşü ve hali hakkında daha fazla bilgi edinmelerine imkan sağlayacağını belirtiyor.
2014 UN271 kuyruklu yıldızı olarak da bilinen Berdandinelli-Bernstein kuyruklu yıldızı, şimdiye kadar keşfedilen en büyük kuyruklu yıldız oldu. Yapılan hesaplarda kuyruklu yıldızın, Hale-Bopp’tan neredeyse 2 kat daha büyük olduğu ortaya çıktı.
Şimdiye kadar bu stil bir ölçümün yapıldığı en uzak uzaklık
İsmini, varlığını karanlık güç araştırmaları bilgi setinde birinci vakit içinderda keşfeden Pennsylvania Üniversitesi’nde bir kozmolog olan Gary Bernstein ve Washington Üniversitesi’nda bir doktora daha sonrası araştırmacısı olan Pedro Bernardinelli’den alan kuyruklu yıldıza ilişkin birinci görseller aslında 2014 yılına kadar uzanıyor. bu biçimdelar çabucak hemen epey uzakta olduğu için boyutu tam olarak hesaplanamayan yıldızın pek büyük olduğu düşünülüyordu ki yapılan son incelemelerle de bu doğrulanmış oldu.
Observatoire de Paris’te bir gökbilimci olan Emmanuel Lellouch liderliğinde yönetilen yeni araştırmada, kuyruklu yıldızın 19.6 AU uzakta olduğu Ağustos 2021’de Güney Amerika’daki Atacama Büyük Milimetre Dizisinden alınan dataları kullandı. Yaklaşık olarak Dünya ile Güneş içindeki arayı temsil eden AU, 93 milyon mil yahut 150 milyon kilometre manasına geliyor. Yani kuyruklu yıldız bize şu an Güneş’ten neredeyse 19 kat daha uzakta.
Kuyruklu yıldızın kütlesinden çıkan mikrodalga ışınımunu inceleyen grup, yansıyan bu ışık dalga uzunlukları yardımıyla kuyruklu yıldızın boyutunun 137 km çapında olduğunu keşfetti. Araştırma makalesinde, bu cins bir ölçümün şimdiye kadar yapılan en uzun aralık olduğu açıklandı.
Kuyruklu yıldız, 2031 yılında Dünya’ya en yakın pozisyonunda olacak
Güneş Sistemi’nin kenarında gezinen buz ve kaya kesimlerinden oluşan bir bulut olan Oort Bulutu’ndan gelen Bernstein-Bernardinelli kuyruklu yıldızının bulunduğu yörünge onu Güneş’ten bir ışık yılı (9,46 trilyon kilometre) uzağa gdolayıyor ve yıldızın bu yörüngedeki seyahatini tamamlaması 5,5 milyon yıl alıyor. Şu anda Güneş Sistemi’nin iç kısmına yanlışsız ilerleyen kuyruklu yıldızın, 2031 yılında Dünya’ya en yakın pozisyonuna geleceği düşünülüyor; lakin merak etmeyin, korkmayı gerektirecek bir durum yok. Live Science’ın bildirdiği üzere kuyruklu yıldız, Satürn’ün yörüngesinin çabucak haricinde kalacak.
Buna ek olarak araştırmacılar, Dünya’ya hala hayli uzakta olan bir kuyruklu yıldızın boyutlarını ölçmüş olmanın çok heyecan verici olduğunu; zira kuyruklu yıldızın Güneş’e yaklaştıkça toz ve gazdan oluşan kuyruğunun genişleyeceğini ve ana gövdesinin eriyip küçüleceğini kaydediyor. Bu da demek oluyor ki Bernardinelli-Bernstein, Dünya’ya yaklaştıkça büyük olasılıkla değerli ölçüde küçülecek.
Çıplak gözle görülemeyecek olsa da bilim insanları; kuyruklu yıldız yardımıyla Oort Bulut objeleri hakkında fazlaca şey öğrenebileceklerini varsayım ediyor. Lellouch ve meslektaşları, Atacama Dizisi üzere büyük teleskopların araştırmacıların kuyruklu yıldızın kimyasal bileşimi, sıcaklığı, dönüşü ve hali hakkında daha fazla bilgi edinmelerine imkan sağlayacağını belirtiyor.