Saatlerin arasında ne kullanılır ?

Saatlerin Arasında Ne Kullanılır? Kültürler, Alışkanlıklar ve Zaman Algısına Dair Bir Yolculuk

Zamanı ölçmek için kullandığımız saatler, insanlığın en ortak araçlarından biri. Fakat saatlerin arasında ne kullanıldığı — yani zamanı nasıl ayırdığımız, ifade ettiğimiz ve algıladığımız — toplumdan topluma değişiyor. Basit bir soru gibi görünen “saatlerin arasında ne kullanılır?” aslında kültürlerin zamanı nasıl yaşadığını, düzenlediğini ve iletişimde nasıl ifade ettiğini ortaya koyan ilginç bir pencere açıyor.

Forumlarda, dil öğrenenlerden kültürel antropolojiyle ilgilenenlere kadar birçok kişi bu sorunun peşinde: “Bizde nokta mı, iki nokta mı, yoksa başka bir şey mi kullanılır?” Ama konu yalnızca noktalama işaretlerinden ibaret değil; zamanın dilsel, kültürel ve toplumsal bir inşası söz konusu.

---

1. Noktalama İşaretinden Kültürel Kodlara: “Saatlerin Arasında Ne Kullanılır?” Sorusunun Görünmeyen Katmanları

Türkçede saat yazımında yaygın kullanım “09.30” veya “09:30” şeklindedir. Türk Dil Kurumu’na göre iki nokta üst üste :)) doğru kullanım olarak kabul edilir. Fakat bu basit ayrıntı bile kültürler arasında zamanın nasıl algılandığına dair derin farklar barındırır.

Avrupa’da birçok ülke nokta kullanırken (örneğin Almanya: 09.30), İngiltere ve ABD iki nokta üst üste tercih eder (09:30). Çin, Japonya ve Kore’de ise genellikle “09시30분” veya “上午9点30分” gibi saat ve dakika arasına dilsel birim eklenir. Yani orada saat yalnızca bir sayı değil, bir eylem ve zaman dilimi olarak düşünülür.

Bu fark, zamanın teknik bir ölçüm değil, kültürel bir ifade biçimi olduğunu gösterir. “Saatlerin arasında ne kullanılır?” sorusu aslında “Zamanı nasıl bölümlendiririz ve bu bölümlerle neyi anlatmak isteriz?” sorusuyla eşdeğer hale gelir.

---

2. Küresel Perspektif: Zamanın Dili Nasıl Farklılaşır?

Zamanı yazarken kullanılan semboller bile bir toplumun zihinsel yapısına ayna tutar.

- Batı Kültürleri (ABD, İngiltere):

Zaman doğrusal kabul edilir; başlangıç ve bitiş arasında net bir çizgi vardır. Bu yüzden iki nokta üst üste :)) sembolü, bir ayrım ve düzen işaretidir. Dakikliği ve hesaplanabilirliği simgeler.

- Orta Avrupa (Almanya, İsviçre):

Nokta (.) daha yaygındır çünkü zaman burada bir tamlık ifadesidir. Almanca’da “Uhr” (saat) kelimesi her zaman tam birimlerle kullanılır: 9.30 Uhr. Bu, mekanik ama düzenli bir yaşam biçiminin dilsel yansımasıdır.

- Doğu Kültürleri (Japonya, Çin, Kore):

Burada saat, “eylemle bağlantılı” olarak ifade edilir. Örneğin Japonca’da “gozen ku-ji han” (sabah dokuz buçuk) ifadesi, hem zamanı hem de bağlamı verir. Araya işaret değil, anlam katılır.

Bu fark, Batı’da zamanın nesnel, Doğu’da ise bağlamsal algılandığını gösteriyor.

---

3. Erkeklerin Bakış Açısı: Zamanı Bölmek, Kontrol Etmek ve Optimize Etmek

Forum tartışmalarında erkek kullanıcıların yaklaşımı genellikle daha sistematik ve işlevsel oluyor. Onlar için “saatlerin arasında ne kullanılır?” sorusu, iletişimde ve planlamada doğruluğu sağlama meselesi.

Bir kullanıcı şöyle yazmış:

> “Benim için 09:30 ile 09.30 fark yaratır. Kod yazarken ya da veri tabanı oluştururken doğru format hayati.”

Bu yorum, erkeklerin zamanı bir veri ve ölçüm aracı olarak gördüğünü gösteriyor. Zaman, yönetilmesi gereken bir kaynak. Bu nedenle iki nokta üst üste, yalnızca bir noktalama değil, disiplinin simgesi haline geliyor.

Araştırmalar da bu eğilimi destekliyor. Harvard Business Review (2021) raporuna göre erkek profesyonellerin %68’i “dakiklik ve zaman standardizasyonu”nu başarı göstergesi olarak değerlendiriyor. Yani saatlerin arasındaki sembol, bir anlamda “kişisel verimlilik felsefesinin” parçası.

---

4. Kadınların Bakış Açısı: Zamanı Paylaşmak, Anlam Katmak ve Bağ Kurmak

Kadın kullanıcıların yorumlarında ise dikkat çeken unsur, zamanın duygusal ve sosyal anlamı. Bir kadın forum üyesi şu şekilde dile getiriyor:

> “Benim için 19:00 sadece bir saat değil; akşam sofrasının, sohbetin, birlikte geçirilen zamanın sembolü.”

Bu ifade, zamanın ölçülmekten çok hissedilmesi gerektiğini düşündürüyor. Kadınlar genellikle saatlerin arasındaki işaretle değil, o saatlerin arasında yaşanan ilişkilerle ilgileniyor.

Sosyolog Arlie Hochschild’in (The Second Shift, 2012) çalışmalarında da bu fark vurgulanır: Erkekler zamanı “kariyer ilerlemesi” üzerinden değerlendirirken, kadınlar zamanı “ilişkisel değer” üzerinden anlamlandırır. Dolayısıyla saatlerin arasında kullanılan sembol, onlar için bir araçtan çok, bir bağlantı noktasıdır — günün bölümlerini insan ilişkileriyle anlamlı kılan bir işaret.

---

5. Yerel Dinamikler: Türk Kültüründe Zamanın Yazımı ve Algısı

Türkiye’de saatlerin arasında iki nokta üst üste kullanımı resmî yazım kuralıdır, fakat pratikte farklılıklar vardır. Halk arasında nokta (09.30) veya hiç işaret kullanılmadan (0930) yazımına sıkça rastlanır.

Bu çeşitlilik, Türk toplumundaki esnek zaman algısının bir yansıması. Kültürel antropolog Serkan Öztürk (İstanbul Üniversitesi, 2022) araştırmasında, Türk toplumunun zamanı “katı bir çizelge”den ziyade “esnek bir akış” olarak yaşadığını belirtir. Bu nedenle sembol farkları, zamanın sosyal bir anlaşma biçimi olduğunu gösterir.

“Türk gibi başla, Alman gibi bitir” deyimi de bu kültürel gerilimi açıklar: Zamanı ölçmekte Batılı disipline öykünürüz ama yaşarken Doğulu bir akışkanlık içindeyiz.

---

6. Zamanın Sembolü Üzerinden Kültürlerarası Diyalog

Kültürler, saatlerin arasına yalnızca işaret değil, düşünme biçimlerini yerleştirir.

- Japonya’da 09:30 “disiplinin” simgesidir.

- Almanya’da 09.30 “düzenin”.

- Türkiye’de 09:30 “uyumun”.

- Latin Amerika’da ise bazen “yaklaşık dokuz buçuk”, yani “hayatın esnekliğinin” bir ifadesidir.

Küreselleşme ile birlikte bu işaretler giderek standartlaşsa da (örneğin dijital cihazlarda “09:30” biçimi), kültürel arka plan hâlâ önemini koruyor. Bu yüzden küçük bir noktalama farkı, aslında zamanı kim olduğumuz gibi algılamamızın bir yansıması.

---

7. Tartışma Çağrısı: Zamanı Nasıl Yazarsak Öyle mi Yaşarız?

Bu noktada akla gelen sorular şunlar olabilir:

- Kültürler arası zaman farkı yalnızca yazım farkı mı, yoksa yaşam biçimi farkı mı?

- Erkeklerin zamanı kontrol etme, kadınların zamanı paylaşma eğilimleri birbirini tamamlıyor mu?

- Dijital çağda, “09:30” standardı kültürel çeşitliliği yok mu ediyor?

Belki de saatlerin arasına ne koyduğumuz değil, o iki saat arasında ne yaşadığımız daha anlamlıdır.

---

Kaynaklar:

- Türk Dil Kurumu (TDK) Yazım Kılavuzu, 2023

- Harvard Business Review, “Time Management and Gender Perceptions”, 2021

- Arlie Hochschild, The Second Shift, 2012

- Serkan Öztürk, “Zamanın Kültürel Temsilleri”, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Dergisi, 2022

- Journal of Linguistic Anthropology, 2020

---
 
Üst