Kibar Holding nedir ne iş yapar ?

Ela

New member
Kibar Holding: Geçmişten Günümüze Bir Devrim

Bir sabah işe gittiğimde, kafamda bir soru vardı: Gerçekten başarı nedir? İnsanlar bazen hayatın bir yolculuk olduğundan bahsederler ama bu yolculuk nasıl şekillenir? Başarıyı hep aynı şekilde mi tanımlarız?

Hikâyemiz, tam da bu soruya yanıt arayan iki insanın etrafında şekilleniyor: Emre ve Zeynep. Emre, bir şirketin CFO'su, yılların deneyimiyle sorunlara stratejik çözüm önerileri getiriyor. Zeynep ise şirketin HR müdürü, çalışan ilişkilerini, empatiyi ve ortamı iyileştirmeyi kendi misyonu olarak kabul ediyor. Bir gün ikisi de Kibar Holding'in geçmişine dair bir belgesel izlemeye karar verirler. Bu belgesel, 1970’lerin ortasında kurulan Kibar Holding'in yıllar içinde nasıl büyüdüğünü ve sektörlerde nasıl bir etki yaratığını anlatıyordu.

Kibar Holding’in Temelleri

İzlediği belgeselin sonunda Emre, büyük bir iş adamı olan İsmail Kibar’ın ve onun kurduğu Kibar Holding’in hikâyesinin iş dünyasında ne kadar büyük bir iz bıraktığını fark etti. Kibar Holding, Türkiye’nin en önemli sanayi kuruluşlarından biri olarak, çelikten otomotive, enerjiye kadar birçok sektörde önemli yatırımlar yapmış ve bunları başarıyla yönetmişti. Bu başarıların, yalnızca erkek egemen iş dünyasının içine sıkışan bir başarıdan çok, zaman içinde kadın-erkek iş gücü dengesinin de bir ürünü olduğunu fark etti.

Strateji ve Empati: İki Zıt Uç, Bir Bütün

Emre, iş dünyasında ne kadar stratejik bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini biliyor. Düşünceleri her zaman sayılar, kar-zarar dengesi, ve uzun vadeli hedefler etrafında şekilleniyor. O ise Kibar Holding’in varlık gösterdiği sanayi alanında sürekli gelişim ve yenilik arayışındaki insanlara odaklanıyor. İşin özüne inmek, stratejik hedeflere ulaşmak için adım adım ilerlemek gerekirdi. Ancak Zeynep’in bakış açısı biraz farklıydı. O, Kibar Holding’in büyümesinin sadece kar odaklı olmadığını, aynı zamanda şirketin içindeki insanlar arasındaki güçlü ilişkiler ve empati ile şekillendiğini düşündü. Zeynep, şirketin çalışanları arasında güven oluşturan bir kültür yaratmanın, başarıya giden yolu hızlandıracağını biliyordu.

İçeriğini anlatırken Zeynep, Kibar Holding’in büyüme yolculuğunda kadınların da iş gücüne katılımıyla nasıl bir fark yarattığını hatırlatıyordu. Kadınların iş dünyasında yer alması, o dönemdeki toplumsal yapının zorluklarıyla bir mücadeleydi. O günlerde, erkeklerin belirleyici olduğu iş dünyasında kadınların, hem kişisel becerileriyle hem de ilişki kurma konusundaki doğuştan gelen empatik yetenekleriyle sektöre katkı sağladıklarını görmek mümkün. Zeynep, her kadın çalışanının Kibar Holding’e kattığı değer ile şirketin insan kaynakları politikasının ne denli önemli olduğuna dikkat çekiyordu.

Gelişen Dünya ve Değişen Yaklaşımlar

Kibar Holding'in zamanla büyük bir başarıya ulaşan yapısının temellerinde, 1980'li yıllarda Türkiye'nin ekonomik dönüşüm süreci bulunuyordu. O dönemde küresel ekonominin etkisiyle büyük bir sanayileşme hareketi başladı. Emre’nin gözünde bu, sadece bir iş fırsatından ibaret değildi. Kibar Holding, bu değişimi doğru şekilde yönlendirecek stratejileri benimsemişti. Özellikle çelik sektöründe kurduğu güçlü altyapı ve ileri teknoloji yatırımları sayesinde, rakiplerinin birkaç adım önünde yer almayı başarmıştı. Ancak Zeynep, Kibar Holding’in büyümesinde sadece bu stratejik hamlelerin değil, aynı zamanda toplumun her kesiminden gelen insanlara değer veren bir yaklaşımın da etkili olduğuna inanıyordu.

Bir sabah, Zeynep ve Emre ofislerinde Kibar Holding’in geleceğine dair konuşmalarını sürdürürken Zeynep, gözlerini parlatarak "Biliyor musun, Emre? Bence Kibar Holding'in başarısının ardında en çok empati var. Bu şirketi büyüten sadece stratejik kararlar değil, aynı zamanda çalışanlara ve onların ihtiyaçlarına duyduğumuz empati. Hatta bu empati, şirketi sadece kar elde etmeye odaklanan bir yapının ötesine taşıdı" diyordu.

İleriye Bakarken: Bugün ve Yarın

Zeynep ve Emre'nin Kibar Holding'in büyüme sürecini anlamaya çalıştıkları bu sohbet, sadece geçmişin değil, geleceğin de nasıl şekilleneceği konusunda onlara yol gösteriyordu. Bugün, kadın ve erkeklerin iş dünyasında daha eşit haklara sahip olduğu bir dönemde, Kibar Holding gibi büyük bir şirketin ne kadar önemli bir örnek teşkil ettiğini anlayabiliyorlardı.

Bir şirketin geleceği, sadece kurucularının vizyonuyla değil, aynı zamanda tüm çalışanlarının katılımı ile şekillenir. Her bireyin iş gücüne katılımı, toplumsal yapıyı değiştirebilir. Erkeklerin stratejik, kadınların empatik bakış açıları, iş dünyasında bir denge oluşturarak başarıyı kalıcı hale getirebilir.

Kibar Holding’in yıllardır süregelen başarısının ardında, iş dünyasındaki cinsiyet rollerinin sorgulanmasında önemli bir katkı vardır. Bu başarıda, sadece güçlü stratejiler değil, aynı zamanda ilişkisel zekâ ve insani değerlerin de payı büyüktür. Kibar Holding’in yönetim kadrosunun bu iki yaklaşımı dengelemesi, toplumsal gelişime katkı sağlamayı da ihmal etmemesi, her iki cinsin de iş dünyasında eşit derecede güçlü bir varlık gösterebileceğini ortaya koyuyor.

Sonuç: Hep Birlikte Daha İleriye

Bu hikâyeyi paylaşmak istememdeki sebep, iş dünyasındaki başarıya ulaşmanın tek bir yolu olmadığını hatırlatmaktı. Her birey, iş dünyasına kendi bakış açısını, değerlerini ve deneyimlerini katabilir. Kibar Holding’in yolu da, bu dengeyi kurarak, başarıyı ve büyümeyi sürdürebilmekte.

Peki ya siz? İş dünyasında empati mi, strateji mi, yoksa ikisinin birleşimi mi sizi daha ileriye taşıyor? Düşüncelerinizi paylaşarak, bu hikâyenin içinde kendi yolculuğunuzu bulabilirsiniz.
 
Üst