Farklıklarımızla bir arada yaşayabilecek miyiz?

Farklıklarımızla bir arada yaşayabilecek miyiz?
Türkiye artık kendi soruları ile yüzleşmenin ve farklılıkları bir tehlike olarak gören paradigmayı terk etmenin sancıları içindedir. Türkiye nasıl ki, patolojik laiklik anlayışının ürettiği başörtüsü sorununa getirilen toplumcu çözümler ile son on yılda bu açıdan gündemimizi değiştirebilmişse, tarihinin en sancılı sorunlarından biri olan Kürt meselesinde de benzer demokratik mekanizmaları kullanarak çok önemli mesafeler kat etmiştir. Kürtler ile ana akım Türk toplumu arasında ne tür farklılıklar vardır ki bu iki topluluk barış içerisinde yaşayabilmek için çokkültürcülük siyasetine ihtiyaç duyabilsin? Baktığımızda bu farklılıklar, kullanılan dil dışında temerküz edebileceği ikinci bir somut ayrım noktasına ulaşamamaktadır.
Alıntıdır
 
Üst