Dijital devrim ve sinemanın yeni görevi

Dijital devrim ve sinemanın yeni görevi
Bizler bütün tarzların ve taleplerin sözüm ona eşit sayıldığı, rekabet halindeki hakikat iddialarının ciddiye alındığı postmodern perspektifte mi olacağız? Yoksa modernist/ pozitivist paradigmanın Avrupa gerçekliklerini evrensellik adına kafamıza boca ettiği o eski günlere geri mi dönmeliyiz? Bu iki radikal tutum arasında üçüncü bir vasat yolun olduğunu, fıtrata yönelme yolunun her zaman orta yerde durduğunu anlamamız gerekiyor. ABD gerçekte Vietnam Savaşı'nı kaybetmiş olsa da bu savaşın tarihini sinema ile yeniden yazmayı başarmış ve kazanmıştır. Yine keza Holocaust endüstrisi tarafından yapılan filmler; örneğin: Spielberg'in Schindler'in Listesi, Polanski'nin Pianist filmi sinema endüstrisinin gücünü ortaya koymaktadır.
Alıntıdır
 
Üst